Harry Potter ve Lanetli Çocuk için senaryonun son sürümünde, serinin orijinal yedi kitabına bu netice için Büyücü Dünyasını tekrar ziyaret etmek için her yerde mugles heyecanlandı. Bunun bir kısmı çoğu hikayenin sonunda sorduğunuz sorudan kaynaklanıyor: sonra ne oldu? (Cevaplamak için çok uğraştığımız bir soru.) Ama hayranların coşkusunun bir başka büyük kısmı, birçoğunun büyüdüğü veya hatta okudukları ilk kitap serisi olduğu bu dünyaya geri adım atma fırsatı..
Okuyucular Harry, Hermionie, Ron ve Draco'nun yavrularında yeni nesil cadı ve sihirbazlarla tanıştıkça, Hogwarts'taki yeni çocuklar elbette yaklaşık yirmi yıl önce sevdiğimiz çocuklarla karşılaştırılacak. İnsanlar Harry'nin veya Draco'nun daha yetenekli çocuğa sahip olup olmadığına bakacaklar, ancak Büyücü Dünyasında tüm yeni sihirli kullanıcıların ölçüleceği oldukça açık bir güç hiyerarşisi var. Ve eğer yeni kan en iyilere karşı birikmek istiyorsa, doldurmak için oldukça büyük ayakkabılar var.
Büyücü Dünyasının En Güçlü 20 Cadı ve Sihirbazını ele alalım.
20 HARRY POTTER
Evet, yaşayan çocukla bir şeyler başlıyoruz. Harry Büyücü dünyasında inanılmaz derecede ünlü olabilir, ancak şöhret her zaman güce eşit değildir. Listemizi yapıyor, bu yüzden tam olarak caddeden bir Muggle değil, ama gerçek şu ki, Harry'den daha asa ile daha fazla yeteneği olan birçok insan var. Yine de, burada bahsetmesini sağlayan etkileyici başarılardan uzak değil.
Voldemort'a karşı hayatta kalmayla ilgili her şey var (iki kez). Ancak cesareti ve becerikliliği daha etkileyici - çocuk olduğu Profesör Quirrell gibi Voldemort taraftarlarıyla karşı karşıya. Temelde her yıl Hogwarts'daydı, belli bir ölümden kurtulmak için ante'yi yükseltti. Şans hiç kuşkusuz bir rol oynadı, ancak hayatınızda sadece yedi yıl süren denemelerden hayatta kalmazken, aynı zamanda yetenek yardımı olmadan okulda not almak. Nihayet Voldemort'u sona erdiren Harry'di ve bu sadece ham güçten dolayı olmasa da, fikirlerinizi ve güvenilir arkadaşlarınızı kullanmak da güç için bir araçtır.
19 HERMIONE GRANGER
Dizide tanıdığımız ana üçlünün en yetenekli olanı aslında ünlü Harry Potter değil, daha sıradan arkadaşı Hermione. Hogwarts'daki ilk yılından itibaren, okulunu çok ciddiye aldığı ve bilgi için paha biçilemez bir susuzluğa sahip olduğu açıktı. Başlangıçta, bu onu diğer öğrencilerin ödevlerde yardım için başvurdukları arkadaşı yaptı. Ancak yıllar geçtikçe, bilgisi çocuklarının endişelerinin ötesinde mükemmel olmasına yardımcı oldu.
Ölüm Yadigarları hikayesinde geç olsa bile, Hermione'nin pragmatik olduğu gösterilmiştir. O, Ron ve Harry, Voldemort'un horcrux'larını aramak için yolculuk ederken, kamp alanlarının etrafına koruyucu takılar koymayı öngörerek geceleri onları güvende tutar. Büyülü çantasında getirdiği tüm malzemelerle onlara bir operasyon üssü veriyor. Onları Sihir Bakanlığı'na sokmak için bir çok yüzlü iksir çırpma yeteneğine sahiptir. Ve bu sadece bir hikayede.
Dizi boyunca tekrar tekrar Hermione, neredeyse her duruma cevap veren kişi oldu. Harry'nin savunma gücü yok, ama zekası onun yerine kavgaları atlatmayı başardığı sayısız durumda ona yardım etti. Dedikleri gibi, bilgi güçtür ve Hermione bunu çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
18 REMUS LUPINE
Remus ile ilgili en dikkat çekici gerçek, onun bir kurtadam olmasıydı, bunun için zamanlama onun yanındayken önemli bir güç kaynağıydı, aynı zamanda bir sihirbaz olarak sarkma değildi. Dizi ilerledikçe, Remus'un bir zamanlar Sirius Black, Peter Pettigrew ve James Potter'ın okulda bir bağ kurduğunda önceki nesil boyunca Hogwarts'ta daha yetenekli arkadaş gruplarından birinin parçası olduğunu öğrendik.
Kendi başına bile, Remus yetenekli bir büyü kullanıcısı olduğunu kanıtladı. Sadece konuşmadan büyü yapmakla kalmadı, aynı zamanda asa olmadan da yapabildi. Tabii, Remus kavgaya giden kişi değildi, bu yüzden etkileyici zaferleri düşüktü, ancak dizideki çoklu savaşlar sırasında kendi başına tuttu ve sadece Hogwarts'taki iklim savaşında düştü. Ve bu saldırının en güçlü Ölüm Yiyenlerin yanı sıra Voldemort'un kendisini içerdiğini düşünürsek, bu utanılacak bir şey değil.
17 SIRIUS SİYAH
Sirius Black, Azkaban Tutsağı olaylarından önce başlangıçta birçok insanın inandığı kadar tehlikeli olmadığı ortaya çıktı. O bir Ölüm Yiyen değildi, Harry'nin ebeveynlerine Voldemort'a ihanet eden kişi değildi ve herhangi bir soyguncuyu öldürmedi. İşin tuhafı, eğer halk uzun süre inandığı kadar kötü olsaydı, en güçlü karakterler arasında daha üst sıralarda yer alacaktı. Olduğu gibi, Sirius oldukça iyi bir insandı, ancak daha az da olsa önemli bir gücü yoktu.
Genç yaşta yetenekli bir sihirbazdı ve hala okuldayken bir animagus olmayı başardı. Muhtemelen hiç istemediği için güçlü sihirli kullanıcıları asla yenmedi veya öldürmedi, ancak güçlü rakiplere karşı kendi gücünü elinde tutabildi. Büyülü düellolarda, Antonin Dolohov ve Bellatrix Lestrange gibi güçlü Ölüm Yiyenleri (ikincisi sonunda hayatını talep etmesine rağmen) durdurdu. Sihrini kullanmadığı zaman bile Ruh Sağlığı'ndan nispeten aklı başında olan Azkaban'dan kaçma yeteneğine dayanarak Ruh Emiciler'e karşı güçlü bir direnç gösterdi.
16 JAMES VE LILY POTTER
Ana hikaye başlamadan önce etrafta olan insanların yeteneklerini yargılamak her zaman zordur, bu yüzden Hogwarts'daki ev kurucularını dahil etmenin neden pek bir anlamı yoktur. Godric Gryffindor gibi biri hakkında söyleyebileceğimiz şeylerin çoğu spekülasyon olacaktı, ama en azından Harry'nin ebeveynleri ile başkalarının hesapları, Pensieve'deki anılar ve böylece neler olduğu hakkında bazı fikirleri bir araya getirmek için yeterince ayrıntı gördük ve duyduk. yetenek seviyeleri.
Lily'nin gücünün en belirgin yanı, Harry'i sevgisiyle koruduğu Voldemort'a karşı son duruşundan. Voldemort büyülü bilgilerine rağmen rastlanan ve yok edilen herkesin içinde anne sevgisi o kadar güçlüydü ki neredeyse onun tarafından öldürülüyordu. Ayrıca Lily'nin Hogwarts'ta en iyi öğrenci ve çok yetenekli bir cadı olduğu biliniyor.
James Potter daha çok Harry'e benziyordu: akademik olarak orta halli bir sihirbazdan daha fazlası, aynı zamanda karanlık sanat becerilerine karşı savunmasında yetenekli. James Potter'ın kapağındaki en büyük tüylerden biri, Voldemort'un Ölüm Yiyenlerine katılmak için yaklaştığı sihirbazlardan biri olmasıydı. Açıkçası James reddetti, ama hayatta en güçlü sihirbazlardan biri onun yanında olmasını istediğinde kesinlikle bir şey söylüyor.
15 HORACE SLUGHORN
Hogwarts'ta İksir öğretmeni olarak atandığını tahmin edeceğiniz gibi, Profesör Slughorn bu konu için bir tutkuya sahipti. Başka bir şey değilse, Profesör Snape'ten daha adil ve yetenekli bir öğretmen gibi görünüyordu. Ama muhtemelen gerekliliğin dışında, en yetenekli becerilerinden biri zihinsel savunmalardı. Half Blood Prince'te, Slughorn'un bastırmak istediği anıları, kendi anılarını değiştirdiği noktaya kadar öğreniriz, böylece Tom Riddle'a Voldemort olmadan önce yardım etmek için yaptıklarını hatırlamaz. Harry, bu savunmalara nüfuz etmek ve sonunda Slughorn'dan gerçeği öğrenmek için hikayenin çoğunluğunu alır.
Horace, savunma yeteneklerinin ötesinde, Hogwarts'ı işgal ettiklerinde Ölüm Yiyenlerle yüzleşmek için yeterince cesaret ve yetenek gösterdi. Horace, Voldemort'u o gece boyunca bir baskıya dahil etti, ancak Profesör McGonagall ve Kingsley Shacklebolt'u baskının bir kısmını çıkarmasına yardımcı olmak için yan tarafında olmasına rağmen.
14 ANTONIN DOLOHOV
Büyük ölçüde Malfoys, Lestranges ve inanılmaz zulüm derinliklerine batmış diğer isimler tarafından gölgede bırakılması nedeniyle Voldemort'un destekçileri hakkında en çok konuşulan kişi değil. Bununla birlikte, Antonin Dolohov, Dumbledore taraftarlarına karşı savaşlarda tekrar tekrar ortaya çıkan bir isimdi. Zümrüdüanka Yoldaşlığı'ndaki iklimsel anlarda bir tehditti ve temelde bu noktadan sonra Ölüm Yadigarları'nda Profesör Flitwick tarafından dövülene kadar dizi boyunca.
Ne olursa olsun, Dolohov bir sebepten dolayı Azkaban'daydı. Serinin başlamasından önce birden fazla sihirbazın ölümüne katıldı ve tekrar özgür olduktan sonra hasar vermeye devam etti. Muhtemelen hikayeye en önemli katkısı ve en iğrenç suçu, sevgili Remus Lupin'i öldürdüğü Hogwarts savaşında gerçekleşti.
13 AMELIA BONES
Amelia Bones'un gücünün en önemli kanıtı, öldürüldüğü gün geldi. Voldemort'un kendisi onurları yaptı, ancak bu beklenenden biraz daha fazla kavgaya dönüştü (olayın açıklamalarına göre). Dövüşe katılan herkes artık gittiğinden tam olarak ne olduğu bilinmemektedir, ancak Amelia'nın direncinin söylentileri doğruysa, tüm zamanların en korkulan karanlık büyücüsüne karşı durmak kesinlikle çok fazla beceri gerektirir.
Karanlık sihirbazlarla yüzleşmesinin dışında bile, bir cadı olarak statüsü, güvendiği gücün açık bir göstergesiydi. Ölümünden önce, Sihirli Kolluk Dairesi Başkanıydı. Ayrıca, Phoenix Düzeni ile bağlantıları vardı ve bazı üyelere, neslinin en iyi cadılarından biri olarak atıfta bulundu. Tabii ki, herkes gittikten sonra yüksek oranda konuşuluyor, bu yüzden bunun ne kadarının konuştuğunu söylemek zor, ama şüphesiz birçok cadı ve büyücüye saygı duyuyordu.
12 RUFUS SCRIMGEOUR
Serinin çoğu için Corneilus Fudge, Sihir Bakanı pozisyonundayken, bu pozisyondaki insanların bir çeşit cesur olmadığını varsayabilirsiniz. Görevde bulunduğu süre boyunca, Fudge kendi itibarı için güçlü bir liderin özelliklerinden daha fazla hasar kontrolü tutumunu gösterdi. Ve Rufus Scrimgeour kendi tutkularında tam olarak özverili olmasa da, uysal selefinden bir hız değişikliği olduğunu kanıtladı.
Scrimgeour uygulamalı olarak, önceden Seherbaz olarak deneyime sahipti ve hatta kariyeri ilerledikçe Seherbazların Başı olmak için yükseliyordu. Liderlikte, birisinin pozisyonunu almasının ardında her zaman şüpheleri vardır, ancak Rufus'un kesinlikle çok sayıda karanlık sihirbaz yakalayan biri olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Yeteneği Alastor Moody gibi biri kadar çok konuşulmamıştı, ama hala yadsınamaz derecede yetenekliydi. Ve Voldemort ile yüz yüze geldiğinde, Rufus, sonunda ölüme uğramadan önce işkence görmesine rağmen düşmanına yardım etmeme zorluğuna bile sahipti.
11 FRANK VE ALICE LONGBOTTOM
Felsefe Taşı'ndaki ilk izlenim üzerine Neville Longbottom, yetenek eksikliği olan şaşırtıcı, güvensiz bir sihirbaz olarak karşımıza çıkıyor. Ancak dizi ilerledikçe, cesaret yüzeyini ihtiyaç zamanlarında daha fazla görüyoruz ve onun göründüğü kodlanmış çocuk olmadığını öğreniyoruz. Aslında, ev hayatında başa çıkmak zorunda olduğu şeylerle cesur olmak için büyük bir nedeni var. Elbette Seherbaz olarak görevlerini yerine getirirken karanlık büyücüler tarafından deli edilen iki ebeveynidir. Ve kendi ebeveynlerine bakarken ona zor olduğunu öğretirken, başka bir faktör de ebeveynlerinin mükemmel Seherbazlar olarak bıraktığı miras.
Frank ve Alice Longbottom birçok kez Voldemort'a karşı durdular ve çok yetenekli oldukları biliniyordu. Hogwarts'ta geçirdiği süre boyunca Neville, ailesinin cesaretinden bahsetmek için ona çok sayıda insanın yaklaştı. Bellatrix Lestrange ve diğer karanlık sihirbazları tarafından deli edilmemiş olsaydı, Longbottomların Hogwarts'ta Ölüm Yiyenlere karşı iklim savaşında büyük bir rol oynayacağına şüphe yok.
10 BALILI FLITWICK
İlk bakışta, Profesör Flitwick korkutmak için kimseye benzemiyor. Açıkçası, Hogwarts'taki öğrencilerin çoğunluğu, goblin kanı nedeniyle kısa olduğu söylenen Flitwick'ten daha uzun. Neyse ki, Büyücü dünyasında çatışmalar kaba kuvvetle değil, büyülü yeteneklerle çözülür. Ve öyle oluyor ki Filius Flitwick son derece yetenekli bir sihir kullanıcısıydı.
Herhangi bir Harry Potter hayranının bildiği gibi, Hogwarts'ta Charms öğretmeniydi ve konuyla ilgili inanılmaz bir bilgiye sahipti. Ama daha da etkileyici olan, bir düelloda kendi başını tutabiliyordu ve aslında ünlü bir düellocu olarak adını yaptı. Bunun için tarih sözünü bile almak zorunda değilsiniz, çünkü Ölüm Yadigarları'nda, güçlü kara büyü kullanıcısı Antonin Dolohov da dahil olmak üzere çok sayıda Ölüm Yiyen'i öldürmesine tanık olduk.
9 KINGSLEY KÜPE
Zaten listede bir Sihir Bakanı vardı ve Scrimgeour'dan hiçbir şey götürmüyoruz, ancak Voldemort ile olan karşılaşmasından kurtulan bir sihirbazın öldürülenlerden biraz daha yüksek olması gerekiyor. Ve Shacklebolt, Voldemort ile asaları bir kez değil iki kez geçme ayrıcalığına sahipti ve hala hikayeyi anlatmak için yaşamayı başardı. Bu kesinlikle Karanlık Lord'un herhangi bir rakibi için etkileyici bir başarı.
Açıkçası Voldemort'u veya en büyük takipçilerini asla yenmedi, ancak çok sayıda Ölüm Yiyenini devirmeyi başardı. Serinin sonuna doğru en büyük savaşlarda yer aldı ve Bellatrix Lestrange ve Voldemort'un kendileriyle karışıklığa rağmen yaralanmadan kaçmayı başardı. Shacklebolt onları yenemeyebilirdi, ama hayatta kaldı. Harry'den güçlü bir karanlık büyücüye karşı hayatta kalmanın ne kadar dikkat çekici olduğunu gördük.
8 BARTY CROUCH JUNIOR
Kahramanlar sonunda hüküm sürdüğü için, açıkçası birçoğu bu listedeki birçok seçim yerini işgal edecek. Ancak, Ölüm Yiyenlerin çalışmasını bu kadar uzun süre bir tehdit olarak kalmayı başardıkları ve iktidarda oldukları süre içinde çok fazla hasar verdiği için indiremezsiniz. Karanlık büyü kullanıcıları olma fırsatı sunulan kahramanlardan daha önce bahsetmiştik, ancak daha sonra bazı Ölüm Yiyenlerin farklı seçimler yaptıklarında ne kadar güçlü olabileceğini merak etmek de ilginç.
Barty Crouch Junior, bu ikinci kategorinin en iyi örneğidir. Voldemort'a sadakati onu Karanlık Lord'un emrindeki en güçlü Ölüm Yiyenlerden biri yaptı. Sonunda babasının kontrolünden çekilip Voldemort'un işini yapmasına izin verildiğinde, sadece Peter Pettigrew'un yardımıyla Alastor Moody'den kurtulmayı başarmakla kalmadı, aynı zamanda neredeyse tüm bir okul yılı boyunca ünlü Seherbaz olarak maskelenti. Bu, o zamanlar Hogwarts'ta toplanan üç büyücü okuldan en akıllı sihir kullanıcılarının kandırılmasını da içeriyor. Onun büyülü yeteneği Moody's'in öylesine iyi bir taklidiydi ki en uzun süre hiç kimse takas fark etmedi. Voldemort'un kuvvetleri okula sızmanın tüm yollarından, Barty Crouch Junior, özellikle Cedric Diggory'nin ölümüne ve Voldemort'un gençleşmesine yol açtığı için hepsine en çok zarar vermiş olabilir.
7 BELLATRIX LESTRANGE
Eğer bir zalim gücü paylaşabiliyorsa, Bellatrix Lestrange Voldemort'un emrindeki en güçlü Ölüm Yiyenlerden biri olurdu. Voldemort'un takipçilerinin çoğunun, Malfoy ailesi gibi, ona saygıdan çok korkudan itaat ettikleri gösteriliyor. Bellatrix'in böyle bir taktiği yok gibi görünüyor. Üstatına sadece tereddüt etmeden uymakla kalmaz, aynı zamanda en karanlık görevlerini görünür bir şekilde gerçekleştirir.
Bellatrix, bu listedeki diğer katılımcılardan birini, Sirius Black'i öldürdü. Neville Longbottom'un ebeveynlerine delilik noktasına kadar işkence yaptı. Ve Molly Weasley çocuklarını korumak için harekete geçmeden önce Weasley ailesini öldürmeye bile hazırdı. Bazıları, Molly'nin neden listede olmadığını ve Lestrange'i öldürdüğünü görünce sorabilir, ancak Bellatrix'in yenilgisinin (önemli ölçüde) sadece rakibini hafife alma ve korumasını bırakma vakası olduğunu söylemek güvenli görünüyor. Güçlü bile kibire yenik düşebilir.
6 ALASTOR “MAD EYE” MOODY
Zavallı “Deli Göz” Moody. Hikayeye ilk kez tanıtıldı ve Ateş Kadehi'nde bir ton ekran zamanı aldı, ancak daha sonra çok renkli bir Barty Crouch Junior oldu. Nihayet Moody'nin Seherbaz olarak görevlerini yerine getirmeye alışmaya alıştığımız gibi, Voldemort'un Ölüm Yadigarları'nın başında vuruldu. Yine de, Büyücü Dünyası sakinlerine inanılırsa, Mad Eye Moody muhtemelen şimdiye kadar yaşamış en güçlü Seherbazdı.
Harry'yi çevreleyen olaylar sırasında Moody's'in kahramanlığını pek görmemiz talihsiz bir durum, ancak bu, tarihin bu kadar belirsiz olmadığı bir durum. Moody'den bahseden herkes, Azkaban'ın yarısının onun sayesinde doldurulduğu noktaya kadar yakaladığı birçok Ölüm Yiyeni hakkında yorum yapmak için hızlıdır. Ve başka bir şey yoksa, yaralanmaları kesinlikle savaşlarının hikayesini anlatır. Bir gözle, bir bacağıyla ve Barty Crouch Junior tarafından bir yıl boyunca hapsedildikten sonra bile, “Mad Eye” etrafta olduğunu bildiğinde hala Voldemort'un güçlerinden korkuyordu.
5 MINERVA MCGONAGALL
Dumbledore öldürüldükten sonra Profesör McGonagall'ın Hogwarts'ın yeni müdürü olmak için harekete geçmesi gerçekten şaşırtıcı değildi. Tüm profesörlerden, güç ve kalbin en iyi kombinasyonunu çıkaran oydu. Gerekirse yetenekli bir lider olacağı ve öğrencilerin ona saygı duyduğu (ve belki de ondan biraz korktuğu) her zaman açıktı.
Hogwarts sakinlerinin çoğu gibi, gerçek gücü Voldemort'un Hogwarts okuluna saldırı düzenlediği İkinci Büyücü Savaşı sırasında test edildi. Savaş sırasında McGonagall, Voldemort'a karşı kendi başına kalmayı başaran az sayıdaki kişiden biriydi. Elbette, onu yenmedi, ama kaç kişinin yaralandığını, Karanlık Lord'a baktığını ve hikayeyi anlatmak için yaşadığını görmek küçük bir başarı değil. O dönemde liderdi ve birçok öğrenciyi güvenliğe yönlendirdi.
4 CİDDİ SNAPE
Snape söz konusu olduğunda insanlar birçok şeyle çatışıyor. Sonunda iyi bir adam mıydı yoksa günahları iyi işlerine ağır bastı mı? Serideki acımasız zorbalığı ve diğer Gryffindors'u inkar edilemez bir şekilde küçük görünüyor, ancak Snape kesinlikle eşyalarını biliyordu. Mükemmel bir iksir ustasıydı, büyülerin uçma zamanı geldiğinde defalarca bir değnekle ispatladı ve Dumbledore'un çift ajan olma talebine itaat etmede çok fazla irade gösterdi.
Snape'in sadakati o kadar harikaydı ki, isteseler de istemeseler de, güçlü Dumbledore'u öldüren büyücü olma ayrıcalığına sahipti. Yalnız bu Büyücü Dünyası'ndaki statüsünü yükseltmek için çok büyük olurdu. Aslında biraz fazla büyük. Voldemort, featın Yaşlı Asa'nın Snape kontrolüne izin verdiğine yanlış bir şekilde inanıyordu, bu yüzden Nagini'yi bu mülkiyeti sona erdirmek için serbest bıraktı. Ancak ölümü Harry'e ve biz hayranlarına Snape'i sürükleyen diğer gücünü anladı ve bağlılığını saf tuttu - Lily Potter'a olan sevgisini.
3 GELLERT GRINDELWALD
Lord Voldemort olmadan önce Gellert Grindelwald vardı. Büyücü Dünyasında Grindelwald'ın şimdiye kadar yaşamış en güçlü karanlık büyücülerden biri olduğu ve en güçlü olarak görülmemesinin tek sebebinin Voldemort'un kendisi olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Yine de, Gellert'ın bu listeye yerleştirilmesi oldukça tartışmalı çünkü Voldemort'a karşı asla adil bir mücadele vermedi, silahsız ve hapishanede Adlandırılmaması Gerekenler tarafından öldürüldü.
Dumbledore'un Grindelwald'ı Yaşlı Değnek için bir düelloda en iyi şekilde ikisinden daha güçlü olduğunu biliyoruz. Daha da şaşırtıcı olan, Dumbledore'un sadece bir ölçüde hemfikir olmadığı, hatta Albus'un ona aşık olmasına neden olan idealler olan Grindelwald'ın korkunç ideallerini de öğrendik. Grindelwald Büyücü Dünyasının soygunlardan saklanmasını istemiyordu. Gücün gösterişli bir şey olduğuna inanıyordu ve ona karşı çıkanları yenerek ve öldürerek tekrar tekrar yaptı ve cadıların ve sihirbazların gizliliğini korumaya çalıştı.
2 RAB KELİME
Tom Marvolo Riddle (nam-ı diğer isim -bir-değil-adlandırılmamalı), yani Lord Voldemort'un bu listede en üst sırada yer alması gerektiği yönünde bir tartışma var. Ve yorumlar kesinlikle değişecek olsa da, ikinci numara da çok perişan değil. Adam o kadar korkutucuydu ki, onlarca yıldır insanlar ismini fısıldamaya korkuyorlardı. Yaptığı zulümler ve verdiği korku eşsizdi ve aslında büyücü dünyanın Hitler'i olduğunu söylemek abartılı değil. Hiçbir şekilde iyi bir insan değildi, ama böyle bir güçle, neden bu kadar çok takipçi topladığını anlamak kolaydır.
Tabii ki, dizideki en büyük ironi, bu büyük kötü büyücünün, annesinin sevgisiyle korunan bir bebekten daha az bir şey tarafından alçaltılmamasıdır. Bu, karanlık büyücünün egosuna büyük bir darbe oldu, ancak zayıflamış durumuna yerleşmeyi reddederek inanılmaz büyü gücüne ek olarak inanılmaz derecede güçlü bir irade gösterdi. Sadık takipçilerinin ve hâlâ sahip olduğu küçük gücün yardımıyla kendini tüm ihtişamıyla gençleştirdi ve sihirbazlık dünyasını bir kez daha fethetti. Voldemort, bu listedeki son katılımcı için olmasaydı ve adamın ilham verdiği öğrenci için muhtemelen başarılı olurdu.
